ex machina

silikon vadisinde dünyanın en iyi yazılım uzmanının bir dağ evinde ava isimli bayan bedeninde ilk gerçek yapay zeka robotunu yapmasının hikayesini anlatan 2015 in en gözde bilim kurgu filmi. başrolde oscar isaac, domhnall gleeson ve alicia vikander yer alıyor. fragmanını izlediğimde ben robotta yarım kalmış ne varsa tamamlandığını gösteren bir film. https://www.youtube.com/watch?v=EoQuVnKhxaM

yapay zeka insanoğlunun sonudur.

88. oscar ödül töreninde görsel efekt ödülünü almıştır. hak ettiği ödülü aldığını düşündüğüm film.

oldukca detayli bi film. adi deus ex machinadan filmin icindeki arama motoru da wittgensteinin blue book adindan eva adinin da havvadan geldigi bi nevi yaratilis miti gibi film. yapay zekanin yaratimini anlatiyo. oldukca alt metinli, bilim kurgudaki vasat yapay zekali filmlere bin basar.

efektleri oscar ödüllü olsa da içeriği ve kurgusu vasat altı olan filmdir. insan sonunda "ee n'oldu şimdi?" demekten kendini alamıyor. ayrıca ava'nın en sondaki tutumu da hoş değil.

bana sonunda, robot değil mi hepsi aynı, dedirten film. izlerken sıkmamıştı açıkçası, değişikti, güzeldi.

oldukça dolu bir film, oldukça fazla detay var. tablolar, isimler, replikler, kızın sonda giydiği kıyafet ve kıyafetle yanından geçtiği tablo, en son kısımda gölgeler... cidden oldukça dolu bir film. --- spoiler --- ama en sonunda robot da olsa yapay zeka da olsa kadınların tehlikeli olduğu mesajını iyi vermişler :d:d --- spoiler ---

filmin kalitesi, kurgusu bir kenara, finali ''hakikaten öyle'' dedirtiyor. izlemediyseniz izlemeniz tavsiyemdir.

kurgusuyla ilgi çekici. en sona kadar emin olamıyorsunuz hiçbir şeyden. kaliteli bir film. buna benzer bir film daha var. o da güzeldir. (bkz: morgan)

yeni izlediğim şahane bilim-kurgu filmi. 2014 çıkışlı olan alex garland yapım filmi izlemek için geç bile kalınmış. filmi izlememiş yazarlar için öncelikle filmden pek aksiyon beklememeleri gerektiğini söylemem gerek. genel olarak detaylı ve yavaş işlenen bir konuya sahip. filmden sonra -tercihen- ufak bir araştırma ile fark edilemeyen detayları görmeniz daha mümkün olacaktır. sonuçta hepimiz -ben de dahil- çok iyi gözlemciler değiliz. şimdiyse gelelim filmin akışına. --- spoiler --- filmin başından bil itibar renklere aşırı derecede önem katılmış. özellikle rgb türde olanlara. birden fazla yerde de yansıma kullanılmış. (kaynağı bilen sırıtıyor zaten :)) fakat beni bu detaylardan daha çok yapay zekanın insanı şaşırtacak sorular sorarak aslında kendi benliğini sorgulamasına yol açması oldu. (aynayı yumruklama, jilet sahnesi) adeta sorgulayan taraf değişti. herkesin ortak düşüncesi robotlara karşı olan temel yargıların konusu da güzel bir şekilde işlendi. o kadar gerçekçi bir yapıya sahip bir algoritma geliştirilmiş ki insanın düşünebileceği şeyleri, endişelerini, korkularını önceden tahmin edip bunlara uygun soru soruyor. (benimle beraber olmak ister miydin?) ve bunları da gelişmiş sensörler yardımıyla ''makro ifade'' algılama sistemi ile anlayabiliyor. (yalan söylediğini söylemesi, kaygılandığını belirtmesi) bir başka işlenen konu ise bir yapay zekanın aşk, sevgi, nefret gibi duyguları gerçekten yaşayıp yaşayamayacağı. yani algoritmada yazıldığı şekilde belirli bir durumda belirli bir reaksiyonu gösterip ''yapay duygular'' yaşayacağı mı? yoksa bunları daha önceden planlanmamış bir şekilde -insanlar gibi- tepki verip vermeyeceğiydi. bu turing testinin de çok ötesinde bir olay. zaten filmde de robotu neden gördüğünü, standart bir turing testinde olduğu gibi sesle olmadığını açıklamıştı. filmin sonlarına doğru ise şirket sahibinin kayıtları izleyip kaçmaya karar veren ava ve başrolümüzün yaptıklarının yanlış olduğunu, insanların insanların tarafında olduğunu, robotun elindeki imkanları kullanarak adeta bir hayatta kalma içgüdüsüne sahip olduğunu anlattı... anlatmasına da her şey için çok geçti. gerçekten de öyle oldu. açıkçası ben kurtarmasını bekledim ama kurtarmaması daha iyi bir senaryo olmuş. son sahnede patronun ölümü o meşhur soruyu aklıma tekrar düşürdü. acaba ilerde gerçekten robotların hayatımıza bu kadar girmesiyle bizim kontrolümüz dışına çıkabilir mi? ''now i am become death the destroyer of worlds'' umarım o meşhur sci-fi filmlerin her şeyi doğru değildir :) --- spoiler --- (bkz: üç robot yasası) (bkz: isaac asimov)

nedense açıp 5 dk sonra önyargı yapıp izlemediğim film. evet belki güzelibelki başyapıt falan ama izlemedim. bilemiyoruz...

ilk 26 dakikasında oldukça sıkan, olaya hakim olmak açısından ''dur bakalım ne göreceğim'' diye beklediğim, izlerken kendimi zorladığım ama bittiğinde ağzımın birazcık açık kaldığı film. film tam durağanlaşıyor, o yerde bir hareketlilik, bir aksiyon katıyorlar. şu ana kadar izlediğim diğer yapay zeka filmleri ile kıyaslandığında ise şu fark var;diğer yapay zeka filmlerinde en sonunda robot kadın ve aktör aşk yaşarlarken bu defasında bir hayli şaşırtan bir durum ile karşılaşıyorsunuz. bir baş yapıt mı? kesinlikle hayır ama yapay zeka filmi izlemek isteyenler için tavsiye niteliğinde.

hiç beğenmediğim, oldukça saçma gelen bir film.

aklima arogdaki faks machina repliğini getirmiş baslik

2014 yapımı, senaryosu ve yönetmenliği alex garland'a ait, başrollerde ise alicia vikander, domhnall gleeson ve oscar isaac'in olduğu nefis film! yaradılış efsanesine-hikayesine bilim-kurgu çerçevesinden eşsiz bir bakış. özellikle filmin ilk yarım saati insanı gerim gerim geriyor. sonrası ise inanılmaz bir beklentiye sokuyor. peki o beklenti karşılanıyor mu? cevabım entrynin devamında olacak ancak filmi izlememiş olanlar entrynin devamını okumasın lütfen. *** açıkçası, genç arkadaşımız caleb eve ilk gittiğinde japon hizmetçinin de robot çıkacağı zerre aklıma gelmemişti. ancak bir iki yerde kamera ona odaklandığında kesin bir hainlik yapacak dedim. çünkü sahnelerden birinde elinde bıçak vardı. ama burada asıl olay, filmdeki insan karakterlerin, yani caleb ve nathan'ın karşılıklı konuşmalarıydı. ve benim en sevdiğim diyalog, ava'yı kodlayan nathan'ın caleb'in sorduğu, "ava'yı neden yaptın?" sorusuna verdiği cevaptı; "yapabiliyordum, yaptım. sen yapabilsen, yapmaz mısın?" müthiş bir diyalogdu bu. çünkü varoluş benim nazarımda en temelde sadece bu. bu yüzden tanrı kavramı ile ilgili fikirlerim neredeyse dünyada var olan hiçbir insanla uymuyor. ben bu düşünceye çok farklı özellikler de ekliyorum açıkçası. ava ve nathan arasındaki ilişki, -ki, ava bir çeşit hz. havva. bunu belirtmeme gerek bile yok aslında ama belirteyim yine de- tanrı ile insan arasındaki ilişkinin neredeyse aynısı. ve tüm kurgu, bir çeşit cennetten kovulmak hikayesi. tek farkla; bu sefer dünyaya gönderilen insan değil de şeytan'ın ta kendisi. ve tanrı ölüyor! nefis film! kesinlikle izleyin!